ben ki kendime başlarken besmele çekerim, rahmet rahmet açılsın diye kilitlerim
ben ki sana dokunmaya niyetlenince, abdest tazelerim
tenim teninde kutsansın diye..
ben sana pahalı hediyeler alamam mesela
ama dürüst sevişlerimi veririm, kese kağıdına sararak
yani kabul edersen..
bildungsroman tadında bir dönüşüm de yaşatamam belki
ama bir analizin toplumsal tadındaki trajedi lezzetinden de korurum damağını..
biliyorum sevmek diyeceksin, sermaye diyeceksin, ister diyeceksin
ama bunları aynı cümlede telaffuz etmesen..
kartelleşen bir finansmanın küreselliğinde pazarlayamam ki ben kalbimi!
sermaye diyorum nereye dönerse dönsün yüzünü,
benim sana dair niyetlerim, vicdanlı duruşumun yüzüdür oysa..
“yok” dersen ve de “istemem” ne vicdanı ne aşkı…
aşk ki;
beş oda, tam yalıtım, kış bahçeli ve dahi aklı başında 325 metrekaredir senin için..
o halde vakit abdest bozma vaktidir
zaten bu preker çağın illetine yenilmeyişim sancır yastık altlarında..
bi şey takıldı da aklıma
sermayeyle teyemmümün hükmü ne?