ne çok acı var biriken tırnaklarıma
ve ne çok yalnızlık soğuyor avuçlarımda
oysa olmalıydı, gelişlerin de bir dönüşü.
sallanan salıncağın orta yerinde,
düşmeli ve kalkmalıydı belki insanlık..
bir olasılığın sonu akarken,
mahalle çeşmelerinden.
aklanmalıydı tüm şarkılar..
ve bir mektep kurulmalıydı,
mahalleye hem de tam ortasına
hani şu Frankfurt’ta olanın aynısından..
süsleyip bezetmeliydi,
geleneksel ağrılarımızı…
propagandaya eşlik etse kargalar
sapana yan yatmazdı belki kartallar..
bir ağacın yuvası asılamazdı zaten
demirden kartal gözlere..
serçeler taşısa da gagalarında kartalları
doymak bilmezdi zaten başaklar..
mahallenin kızlarına hani
caka satmayan oğlanlar, tükenmeseydi
yani bakmayan yan gözle
bir tek kızına bile mahallenin.
morarmazdı kesin dünyanın cakası da..
ve bozulmazdı ceketinin ütüsü.
çıkmasaydı kızlar niyetten bir de boşalmasaydı mahalle
iyi sorulardan.. ve bulunabilseydi iyi cevaplar..
ve kaybolmasaydı aynı sofra da oturma telaşımız.
olmazdı tüm cakalar buruşuk,
tüm ağıtlar militan
ve tüm ceketler
Frankfurt’ta son ütücü…