Tam nişan alacakken parmaklarında titreyen
Tam olarak göremediğine çekilecek bu tetik
Dört mevsim geçiyorum bahçenden
Dört mevsim yitik dört mevsim üşüyen
Artık başa sarmasın dünya, senin olan ne varsa
Ahir zamanda doğan ahir zamanda ölen benim
Kontrolsüz bir akışa kapılıp gidecek bu rüya
Uyanır uyanmaz koşmaların, sessiz sedasız çığlıkların olsun
Komplike desinler, bağıl desinler, otonom desinler
Büyük problemlerin olsun, öklit bağıntıların, tanıdıkların
İstiklal marşı törenden daha büyük desinler
Alışılmış bir günah serinletiyor mu yoksa seni
Bir bağın içinde binbir türlü cephe
İğvaya nasıl da düşürüyor boşluk seni
Akşam başka sabah başka birisin, buluta sarıl
Bir yağmur ırmağı ısıtmıyorsa içinde olur mu kış bilgisi
Burada akıl almaz işler, buralarda kar ve tipi
Bir yara yavaş yavaş iyileşiyor
Bir yar varsa yara, bir yar varsa yara,
İkisi birleşiyor
Kıpkırmızı ton, masmavi renk bırakır tenine
Derin yarıklara kapılıp gidecekler
Mizansenin var mı mizan/sen
Art arda açılan perdeler var diyecekler
1977 Sivas-Suşehri doğumlu, Dumlupınar Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesinden mezun oldu. Milli Eğitim Bakanlığı’nda Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni olarak çalışmakta. Taş Beşik ve Minyatür Okuyucuları, Türkçenin Göklerinde olmak üzere üç şiir kitabı yayımlandı. Şiirleri ve yazıları İpekdili, Dergah, Merdivenşiir, Karabatak, Yediiklim, Hece, Fayrap, İtibar, Muhit dergilerinde yayımlandı. İstanbul’da yaşıyor.