
Sen gelince
Karanlık bulutlarla kaplı dünyamın
Kurşun gibi ağır kapalı havzasını
Rengârenk kır çiçekleri bastı ansızın
Domur domur monotonluğa isyan
Dallarda kirazlarla başladı yarış
Kış bitti baharım yazım oldu yaşamak
Evvelinde her gece davetsiz misafirim
Uykularımı boşlamaz kâbusum bir karaltı
Benliğim ümitsiz ve takatsiz bedenim
Her yönde sen vardın içerimde bunaltı
Çekimine kapıldım ve sığındım vahana
Işıl ışıl aydınlığında karar buldum
Sarmalayan sağaltan yerim yurdum
İçimde bir turfanda sevinç, tatmadığım
Dudağımda körpe bir tebessüm, bana yabancı
Gökkuşağı renkleriyle tanıştı kalbim
Armoniyle bakmaya başladım olup bitene
Her dem mavilikler getirmedi güneşim
Yıldırımlarla da beslendi çorak toprağım
Her bir zerremde tekrardan doğuş anbean
Vakti gözetenin raptettiği büyülü ziya
Canlar kattı onmaz denen ölü ruhuma
Rahmet oldu yağdı hep o tatlı sürprizler
Aklımda olmayanlar önümde amade şimdi
Hatırımdadır lavanta kokusu kadar güzel
Özlemlerim daraldı ha babam de babam
Bir anda sıfırlandı ihtiyaçları ruhumun
Fehmettim o an nimetin asıl büyüğü neymiş
Bildim kula müdana etmemek erdemiymiş
Dilimde virdizebanım, korkum kem nazar
“Tattır zevkini, tattır iliklerime kadar”
Durgun bir liman oldun ateşin değil
Aguşunda itimat ve seferde emniyet
Hüdaî yolundayım derin bir sükûnet içre
Harice etmez teveccüh sandalım sırat üzre
Güven veren bir iklimdir soluklandığım
Mutmain bir kalp iştiyakıyla mestane
Gecenin kemanıyla kapılandım ben sana
İşim gücüm seninle uğruna tüm mesaim
Meşgale bildiklerim kuyruklu yalan çıktı
Yalnızlık melodisiyle eğlendim yıllar yılı
Çoğul türkülerimin şimdi tadını buldum
Hayatım zengin bir orkestraya dönüştü
Sen gelince
Çankırı’da doğdu. İlk, orta ve liseyi Çankırı’da okudu. Anadolu Üniversitesi. (AÖF) İş İdaresi bölümünü ve Konya Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesini bitirdi. Konya’da ikamet ediyor. Salih Elyesa müstearıyla Konya’da yerel bir gazetede köşe yazıları yazdı.