Ayak altında böcek olmayı kabul edenler
Ezilmeyi de kabul ederler der Kant
Daha birçok şey söyler fakat konumuz bu değil,
Konumuz ne 18.yy Alman felsefesi
Ne bilgi kuramı ne altını üstüne getirmek dünyanın
Konumuz yarım bıraktıklarımız,
Yarım bırakmaya zorlanmamız
Yaraların daha çok sızlaması bütün mesele
Fakat buna nasıl başlayalım ey okuyucu,
Kadınlar bu kadar anne olmaya düşerken
Çocukların sesleri daha yüksek şimdi
Devekuşu yumurtaları neden büyük diğer yumurtalardan ,
Neden Bill Gates daha zengin daha güçlü olmak istiyor
Tarlalar gittikçe daha çok boşalırken dağlara
Son keklik son kayada çaresizce neden ötüyor şimdi ,
Son kekik tohumu neden düşüyor toprağın rahmine
Alıç ağaçlarına yaslanmış nice adamlar
Son sözünü söyleyen bir çağ dilin ucunda
Daha çeyreğinde çırpınıyor zaman
Daha kapısının önünde bitiyor an
Çırpınışları kanıksanmış yeryüzünde
Sen ne allıklar sürerdin ufkuna yüzünün eskiden ,
Ne pencereler açardın içine
Ne uygarlıklar okurdun ezberden
Yeniden başlamak her gün lazımken
Her gün yeni insan
Şimdi bakır bir tel dünyanın diğer ucu
Şimdi denizler ve okyanuslar birbirine
Karıştıkça değişti yalanın tonu
Turkuaz zehirler salıyor durmadan
Durmadan sesler geliyor masallardan
Bilgisi arttıkça mutsuz olan modern insan
Tıpkı parantez içinde çığlıklar atan cümle
Tıpkı çığlıklar içinde her köşe
Her kirli ve zamansız buse
İyi ki akıl muhteşem,nefis,ala
İyi ki akıl nefis bir temaşa
1977 Sivas-Suşehri doğumlu, Dumlupınar Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesinden mezun oldu. Milli Eğitim Bakanlığı’nda Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni olarak çalışmakta. Taş Beşik ve Minyatür Okuyucuları, Türkçenin Göklerinde olmak üzere üç şiir kitabı yayımlandı. Şiirleri ve yazıları İpekdili, Dergah, Merdivenşiir, Karabatak, Yediiklim, Hece, Fayrap, İtibar, Muhit dergilerinde yayımlandı. İstanbul’da yaşıyor.