Menu
KAYIP ZAMAN ATLASI
Şiir • KAYIP ZAMAN ATLASI

KAYIP ZAMAN ATLASI

Anlamını yitirdi artık korunaklarda hıçkıran masumiyet
Gözlerini bağladılar bir meczubun hayaliyle çıkarken yola
Uçan bir helezon olarak gök gürültüleri arasından fırlatılmış
Şimşeklerin sonunda çarparak korku duvarına
Ve hızından bir endişe doğurarak rejim rengindeki gecenin
Soğuk yüzüyle karşı karşıya geldiğinde yenilgilerden
Başka bir şey kalmayacak geriye.

Bütün bunlar karanlık bakışlı bir yabancının sunaklarından
Bu sunaklar kanıyor boyna suratlarından akarak halkın kanıyor
Şeytan hiç kimseyi elinden tutup cennete götürmüyor.

Alevlerle yıkayabilir misiniz göz yaşlarınızı tuğyanın ortasında
Ne çıkacak peki bundan, kime koşacak taş atılmamışken
Kurşunlar sıkılmamışken bir taaccüp sonrasından kalma
Yakılmışlar ordusundan geriye kalan ne kadar acı varsa
Bir dağ sesi olarak, şehrin ortasından akan bir nehir olarak
Bir şey kalmalı artık zamanın bağrından sökün ederek.

Artık çıkarıp atalım ne varsa üstümüzde ayrılıklardan
Ateşin kapısından girerek yakmak için geleceğin azametini
Mutlaka her şeyin karşılığı olmalı içimizde büyüyen bir sır
Olarak da zaten omzumuzda bıraktığı izleridir hayatın
Söz kalsa servilerin rüzgârda sallanışları gibi dingin bir ruhla
Söz kalsa içten içe bir yangını tutuşturarak karanlığın içinden.

Elbet biter bir gün çıkar ortaya muammanın içindeki hakikat
Ne var ne yok geçmişinde bir defterin yapraklarında
İz bırakmış bir haritanın ne kadar önemi kalmışsa eğer
Güneşin battığı tarafa ve güneşin doğduğu tarafa izniyle
Daha ne olsun şiddetinden çatlamış olarak zihninde biriken
Bir denizin yarılması, bir şehrin alt üst olması, bir geminin
Dalgaları aşıp sağ salim çekilmiş sularından yeryüzünün
Bir iz bırakmak için hayata, çoğalmak için toprağın ritmiyle
Birlikte bir kaderin yıldızlarını tutmak için şehre erkenden
Uyanmış olarak ve hayret ederek ve ibret ederek bir güzel
Dünyaya bir gül kokusu salıncaya kadar yakılan bahtından
İçinden mutlaka bir esenlik bir razılık beklemek umuduyla
Her şeyin sonundaki merak çıkınca ortaya işte o zaman.