IŞIK YANAR’ın üçüncü romanı TAŞRA ŞAİRİ, Şule Yayınları arasında çıktı.
Yanar, yine parçalı kurguyla, hayatın detaylarına yaslı özgün üslubuyla başarısız bir şair Yakup Gündoğdu’nun İstanbul’daki son günlerini anlatıyor. Roman, coğrafi taşralılıktan ziyade bir hayat telakkisi olarak taşralılığı kavramsallaştırıyor. Karakterlerin ruh hallerini zaman zaman detaylı bir şekilde irdeleyerek Yanar’ın ilk iki romanının izini sürüyor. 2007 yılında Dört Adem, 2010’da Şemsiye Tamircisi ile adından söz ettiren Yanar, bu kitabıyla romancılığını bir adım daha yukarı taşıyor.
Şiir tutkusunun tedirgin edici doğasına yapılan seyahat sizleri bekliyor.
Arkakapak Yazısı:
Çirkin çıktığı fotoğrafları yakmış, karısının ve çocuklarının yokluğunda evde saatlerce boş boş televizyon izlemiş, sabaha kadar şiir çalıştığını, yorgun olduğunu söyleyerek erkenden yatmaya gitmişti. Hep etrafındaki insanları düzeltmeye çalışmış, memnuniyetsiz bir başkomiser gibi eski mahalleleri dolaşmıştı ama öndekilere, başarılı şairlere yetişmek için yolun o kadar da uzun olmadığını farketmişti. Gül kökünden pipolar, gümüş kaplama dolma kalemler, karısıyla savaşarak elde ettiğini söylediği çalışma odası, ipek fular, kahve bahanesiyle sessizce terk edilen çalışma masası, hiçbiri ona beklediği şeyi vermemişti.