Hatice Ebrar Akbulut Öykü, Deneme ve Edebiyat Sanat Söyleşileriyle bildiğimiz bir yazar… Kitaplaşması beklenen öyküleri bir ilk kitap olarak geçtiğimiz günlerde Muhit Kitap’tan yayınlanan Hatice Ebrar Akbulut, kendine özgü bir içtenlikle edebiyata emek veriyor. On öykünün yer aldığı Uslanmış Gönlün’de yazar gerçek bir anlatıcının farklı bakış açılarını kullanarak, incelikli bir dille hayatı ve insanı içe dokunan, iz bırakan öyküleriyle anlatıyor. Yazar ne kahramanlarına ne de öykülediği meselelere, öykünün taşıyamayacağı yükler yükleyerek büyüteç tutuyor ne de hiçbir hali, durumu olduğundan fazla göstererek abartıyor.
Bir kış günü bir pencereden kuşların dünyası temaşa edilirken içimize pencereler açılıyor. Açılan bu pencerelerde sadece kuşların dünyasını değil, onların dünyasından kendi ruh hâlimizi de görüyoruz. “Ölüm” bir çocuğun gözünden anlatılırken özenle korunmuş bir çocuk bakışıyla dile getiriliyor. Sevdası elinde kalmış yaralı bir kadın ya da kendini aşamamış, kendinde kalmış narsist bir şair anlatılırken sahiden ruhu yaralı bir kadın karakter ile sahiden kendinden çıkamamış, olmamış bir adam bütün karakteriyle gözümüzde beliriyor. Sahicilik Uslanmış Gönlün’deki on öykünün temel unsuru. Bu öykülerin kimi zaman duygu itibariyle kimi zaman da olay örgüsü itibariyle birbirine ulandığını, bağlandığını söyleyebiliriz. Örneğin köy meydanı birkaç öyküde birden karşımıza çıkar. Kuşlar ve kar bazı öykülerin temel imgesidir. Kitap ve okumak temalı öyküler, duygu ve düşünce yönünden birbirine bağlanır. Bu nedenle Uslanmış Gönlün çağrışıma dayalı bir anlatımla örülüdür.