Menu
SINIRLARDA NÖBETLEŞMEK
Deneme/İnceleme/Eleştiri • SINIRLARDA NÖBETLEŞMEK

SINIRLARDA NÖBETLEŞMEK

Sabır, inanan insanı karanlıktan aydınlığa çıkaracak bir yoldur. Kişinin eğitim, olgunlaşma, derinleşme ve güzelleşme sürecidir. Kur'an'daki, "bizden kendilerine güzellik geçmiş bulunanlar" ifadesinde söz edilen güzel insanı cennete yaklaştıran bir ahlak özelliğidir. Kur'an'ın tarif ettiği gerçek sabır, yalnızca zorluk anında değil, yaşamın her anında gösterilmesi gereken bir davranıştır. Gerçek sabır, kulluk ve ibadetlerde kararlılık göstermek, zor zamanlarda ve hiçbir koşulda ödün vermemektir.

Yüce Allah, "Ey iman edenler, sabredin ve sabırda yarışın, (sınırlarda) nöbetleşin. Allah’tan korkun. Umulur ki kurtulursunuz." (Al-i İmran, 200) ayetinde  iman sahiplerine, sabırda yarışıp, sınırlarda nöbetleşmelerini buyurur. Bu sınırlar neler olabilir; yaşamımızdaki sınırlar nelerdir, nöbetleşmemiz gereken yerler nerelerdir?..

Öncelikle kalbimizin sınırlarını düşünebiliriz. Ki o sınırda tutulan nöbet, kalbin içerisine insanı Allah'tan uzaklaştıracak şeylerin girmesini engeller. Giren her pislik zamanla kalbi karartır; hastalıklı hale getirir çünkü. Birçok Kur’an ayeti ‘akleden kalpler’den söz eder. Kur’an bize aklın vicdan ile aynı yerde; kalpte bulunduğunu haber verir ve ancak ‘kalbi olan’ insanlar öğüt alabilir. O halde burada tutulan nöbet, Allah lafzını ve öğüt gibi güzellikleri -Allah'ın dilemesiyle- içeriye sokacak; kin, inkar, fısk ve isyan gibi çirkinliklerin girmesine engel olacaktır. (Kuşkusuz doğrusunu Rabb'im bilir.)

Nöbetleştiğimiz bir başka sınır nefsimizin sınırları olabilir. Şeytanın etkisindeki nefis sürekli kötülükleri emreder, bencil tutkularını işaret eder. Asla doymak bilmeyen nefsin sınırını aştığında insan, gerçekte Allah'ın sınırlarını ihlal etmiş demektir. Kişi her ne kadar "şeytana kandım" bahanesini ileri sürse de, bu hafifletici neden değildir. Güzel ahlakta sabırla kararlı olunmalıdır.

Samimi mümin Allah'a ve dine düşmanlık yapanlara karşı ilmi mücadelede kararlıdır; işte orada da nöbetleşir. Sürekli dini tebliğ eder; bilim yoluyla, kitapla, interneti kullanarak mücadelede kararlı davranır. Birçok insan, gündüz boş işlerle uğraşır ve geceleri uyurken, müminler çalışmaya şevkle devam ederler. İnsanlar uyur; müminler ayaktadır, nöbetleşirler.

Müminler birbirlerine Allah'ı, şeytanı, ölümü ve ahireti hatırlatırlar. Birbirleri için ilaç gibidirler; hava su gibi birbirleri için gereklidirler. Bilim ve ilim, verdikleri fikir mücadelesinde kılıçlarıdır; birbirleri için ise koruyucu kalkandırlar. Birbirlerine güzel ahlâkı hatırlatır, Kur'an'la öğüt verirler. Allah'ın rızasını kazanma yönünde birbirlerine yardım eder, birbirleri için dua eder, sabırda yarışır, nöbetleşirler.

Dünya hayatı bir imtihan ortamıdır ve insan, yaşamının son anına kadar imtihana tabidir. Yaşamı süresince insan, Rabb'i için güzel bir sabırla sabretmelidir. İnanan insanın gerçek hedefi ahirettir; o ahireti ister ve onun için çalışır.  Dünya hayatında kısa bir zaman için göstereceği sabır, Allah Katında kat kat artacak bir güzelliktir. Sonsuz mutluluk yurdu olan cennetin kapılarını onun için açacak muhteşem bir nimettir. Allah, ayetteki selamı alabilen kullarından kılsın bizleri.

Sabrettiğinize karşılık selam size. (Dünya) Yurdun(un) sonu ne güzel. (Rad Suresi, 24)