Menu
DEDEM DUA İSTEMİŞ
Şiir • DEDEM DUA İSTEMİŞ

DEDEM DUA İSTEMİŞ

Yine sıla çekti beni.

Ana diyarına bu defa.

Otuz yıl önce dedemle geçtiğim yollardan geçtim.

Landöveri at arabası gibi kullanır güldürürdü bizi.

Deh derdi çüş derdi pedallar yokmuş gibi ayağının altında.

Hayır yanlış yazmadım, eksik de değil, landöver işte, öyle derdi.

İnsan küçükken herşey büyüktür ya, kocamandı tekerleri.

Şu tepeyi aşınca, o köşeyi dönünce diye diye götürdüğü yollar bitmek bilmez sanırdık.

Annemin doğduğu evi gördüm.

Vursam kapısına açılırdı.

Bıraktım içerideki hayaller öylece kalsın diye.

Bizim oralarda taş taş üstüne koymamışlar o günden bu güne.

Kızamadım komşu evin duvarına köy çocuklarıyla attığımız çamur toplarının izlerini görünce.

Nasıl sakladınız bu paha biçilmez hatırayı?

O çocuklar olmasaydı elim çamura değmeden büyümüştüm.

Çamuruma değmeden.

Anneannem at arabasına bindirmeseydi bu satır da yoktu şimdi.

Geçmişte benlerin bana okuduklarını ben de yarınki bana okudum bugün.

Yazılmış olandır bu.

“Tuhaf ama bugün kendi başıma oyalandım” dedi beş yaşındaki kızım.

Levhi mahfuz gibi her hatırayı kaydeden toprağın üstünde,

Belki benim, benden öncekilerin ve onlardan öncekilerin hayalleriyle oyalandın evlat.

Şarkılar söyledin onlar dinledi, kaçtın onlar kovaladı, gezdirdiler seni.

Kızıldağ’ın patikalarında çakıllar kaç renk bildin.

Avuçladın, göğe kaldırıp başından aşağı saçtın.

Mavi sedirlerin kokusunu çekip otuz yıl öncesini dün gibi hatırladım.

Hava bütün gün aynıydı.

Ne aydınlandı ne karardı.

Zaman durdu, anla ki zaten yoktu.

Gel dayım, gel teyzem, ben yazdım sen oku beraber ağlayalım.

O kadar da uzak değil, bir ortak gözyaşında buluşuruz.

Asabi fevrinin biriyim, dur iki satır yumuşuyorum şurda.

De ki ihtiyarın ruhu fatiha çekti.

Okuyalım.

Diğer Yazıları