"Bir kalbe kaç dağ sığardı ki?'
Hani bir cumaydı sabaha
dağılmış düşlerini toplayıp alnıma dökülen
mahmurluğu henüz üzerimizdeyken
kurulmuştun günahın affedişlerine duran tarihe
Hanidir dağa ağır kelimem dudaklarıma
Hayatın yorgan katına kar beyaz sarılı ölümüm
örtüyor kelimelerimi rabbim
Ademe öğrettiklerin kalmadı hafızamda
Peşpeşe üşütüyor hep sonraki sabahlar
dağlar vedaların ardında kalınca yolları
gittin kaç alfabe kayıp gitti dilimin ucunda
kaç sarılma kollarımdan
kalbim ateş altı mermiden kelimelerin
kaç neferini yaralı bıraktı kuşatma altında kuşlarımın
kanatlarında masala susayan çocuklar
Ah kelimem benim hafızama kara saplı bıçağım
Ademin intikamını mı alıyor kelimelerin Allah'ım
Uzanıyor insanın insana sesi, sessizliği
Duralım mı bu aşkın sapağında sevgilim
kelimem
Dağları yerinden edecek güne değin
1975 Kayseri doğumlu. Ankara Üniversitesi DTCF Doğu Dilleri ve Edebiyatları ana bilim dalı, Fars Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldu. Halen sınıf öğretmeni olarak görev yapmakta.