susuzluğun ortasında durur kent
durulanır insan teninde ne iyi hüzün
keder incecik bir yağmur çizgisi
şehre yenilenen yalnızlıklar teyellenir
karşılaşma tutturmuş vefasızlık
ihtimal ki şarkıyı mırıldanan zaman
kavi bir mengene gibi sarılmadan
şehrin kalabalığında metruk insan
ciğerlerimizde kavruk bir nefes izi
ölü esbabıyla zamanın kıyısına
kara göründü hem tam da kararında
insan kendinden kaç arşın uzakta
dedim sen burada sön
herkes kendi evsizliğinden döner akşama
1975 Kayseri doğumlu. Ankara Üniversitesi DTCF Doğu Dilleri ve Edebiyatları ana bilim dalı, Fars Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldu. Halen sınıf öğretmeni olarak görev yapmakta.