Menu
UÇURUM
Şiir • UÇURUM

UÇURUM

Dünyadayım,

bu yığınlar ortasında,

bu yaman çelişkiler yumağında,

ağıtların en acıklı tonunda,

dolaşıyorum.

Huzuruna oynadım inandıklarımla,

kararsızlıklarıma yutuzdum.

Gönlüm kırık, halim harabe…

Üfleseler

kağıttan bedenime,

kim bilir nerede kaybolurum?


Yok uzatan yardım elini,

ben yoruldum bu uçurumlarda.

Başkasının kuyusunda

kendime bakmanın azabına,

dayanamaz oldum.

Bırakacak kadar cesaret bulamıyorum,

korkuyorum benimde boğulmaktan.

Arada kalma faslından geçtim.

Çoktandır yanıyorum yansızlıktan.

***

Kaybettim hüznü,

mavinin karartılı bir tonunda,

Yanaşabildiğimce yaklaştım olgunluğa

ancak

ben sevda kuşanmalıydım,

Heyecan duymak için

olağanın dışını aramazdı gönlüm

şayet

Düşseydim aşka;

Varlığın bu katlanılması güç

hezeyanından kurtulur,

Hayret makamında bir çocuk olurdum.

Bırakır, olmakta olanın ihtişamını geride ,

gizemlerine bakakalırdım oluşun şaşkınlıkla.

Dertsizlik vurdu beni.

Aram açık kelimelerle.

Zihnim bulanık, bakışlarım algın.

İşaret edilene emanet kaldı algım.

Edinilmiş çığlığımla yadırgadım,

unutmamacasına öğrendiğim çaresizliğimi.

Umut ile gökyüzüne yüzümü çevirme

gücünü bulamadım kendimde asla.

Ben hep yas tuttum,

erimiş kanatlarıma.

Aksini düşünmeye fırsat bulamadan,

yaşadım bir gün uçabilme arzusuyla.

Haykıraklı bir tavırla seslenirken dünyaya

farkına vardım aczimin.

Anladım ki

yoksunluğum tamama erdiğinde ancak

hakkım olana kavuşurum.