masalların rengiyle
kuduz bir tarihi uysallaştırmak
gecenin çıtırık dalları arasında
sessizce yürümek
ne mümkün
.
kalbimizin magmasında
taptaze yargılar salınır
hep idamlık bizden birileri
ve komşular perde biçer
yarısı onların olan yüzlerimize
uyandırmak isterken
karanlığın zıp-peyda çocuklarını
.
susmak sadece bilenmek olmamalı
der bir takım kitaplar
belki de gün ışığında yazıldıklarından
balıklar da düşünmez gece var, niye
kopup yuvarlanan her şey
gayya der, evet, cazı severim
ama keşke kediler kadar annem olsa
.
bir de buzul çağından dolanalım hele
karesel iç büklüm sanatı
öyle ya hangi tarih şeridi katlanmamış
hangi iklim kerahatte uyanık
ciltlenmiş savaşlar sağdık
bir buzuldan bir bakırdan
.
aldırma bazen dünya
bazı hayvanların boynuzundan
bazı cüzdanların meridyenlerine düşer
yeterince bilim ve yeterince akıl...
varsa, sebepsiz kalmak
ne mümkün