"çekip pırıl pırıl mavzerler çıkardılar oyluk etlerinden
durdular ite çakala karşı yarin kapısında" (Cahit Zarifoğlu)
Ey! Vurulan uykularım
Ey! Hayra yorduğum düş
Yedi güzel adam
Yedi hırçın dokunuş
Zarif şiirler çakılıyor şakaklarıma
Heceliyor aşkın “Elif” sesini
Pencere önünde esmer bir gülüş
Siren sesleri arasında,
Uykusuz kalmış
Kör bir kadındır şimdi gece
Polis kayıtlarında adı
“Anılar defterinde kurutulmuş gül yaprağı”
Olarak geçerken
Bir kafeteryada yakalanmış
Allah’a inanırken
Bana bir “sus” diyor
Kanatıyor sevdikçe kendini
Saçıyor gökyüzüne haritaları
Şehirlere isyan basıyor
Onu gören gül çocukları
La İlahe illallah
Endülüs’de bir kız,
Kudüs’ü alnından öpüyor
Gözlerinde yoruluyor yokuşumuz
Biliniyor artık hayata kafa tutuşumuz
Biliniyor o uçurumun kenarında
Bin yıldır bilgece oturuşumuz
Ey! Vurulan uykularım
Ey! Hayra yorduğum düş
Yedi güzel adam
Yedi hırçın dokunuş
Hadi tutun ellerimi inadına yazalım
Uyandıralım artık gül çocuklarını
Alfabenin ortasında otursun Leyla
Bir salkım üzüm gibi baştan çıksın sokaklar
Asasını bir daha vursun Musa,
Bitsin bu firavun kaçışlar