Bana kaşıkla kazılan toprağı bana
Yosun tutmuş taşı
Bilirim yarayı ateş değince kabuk bağlayan
Gözlerdeki yaşı kurutan ağacı
kırlangıç otunu, terleyen zamanı.
Almam gerekti öcümü konar göçer öncemden
Eskiden yeniden yiten gidenden
Bana doğduğum toprağın rengini anlatmadılar bana
Suyu bitmiş anneyi
Doğmaktan değil olmaktan korkan yeniyi
Lekesini, beyaz bir yüze konmuş gülün
öç almanın inkar etmenin hevesini
Bana bunu yapmayacaktınız bana
Koşturmayacaktınız bu kesik başı
Ağlayınca uzaklaşan ışığın peşinden
Yetişmek istemiyorum artık
Hızını değirmenden alan hazza
Bununla tartıldım ağırlıklarım yontulmuş yortularım
etinden ve kanından tortuları peygamberin
Ellerimle kazıdığım silinmiş toprak
Kokusunun sindiği üstümüze
Eleğe alsalar toprağı ayırsalar
sarısını ayrı, sorusunu ayrı
yarı ömrü tamam önyargılarımızı
Yıkasalar karbonla beş bin yedi yüz otuz yıl ve azotla
Bu acımız diner mi?
Şair, 1992 doğumlu. Okul hayatının tamamını Konya'da tamamladı. Kahramanmaraş'ta fen bilgisi öğretmenliği yapmakta. Evli ve bir kız babası. Daha önce Fayrap, Mahalle Mektebi ve Sahaf dergilerinde şiirleri yayınlandı.