Ali Haydar Haksal’a
Böylesi daha iyi, bu yaşamak çarşısında bu ölümsüz çocuklar
Bu kadınlar üzünç yüklü sularda karanlık bir gemidir.
Serdümeni her kim ise yolculukların, yürünmeli diyorum
Hayat acı rengiyle koyultulmuş bir yük değil, hoş gelir bize ölüm
Ölüm sen ne derin, sen ne güzel bakıyorsun aşk kadar soylu bu çocuklara
Çarpık, aksayan bir şey değil seslenişin, dipte akan bir nehir
Bir çocuk o nehre bakarak güzelleşir, kara soylu bir şeydir
Niçindi sormadın kuşlar da onun göklerinde derinlikli bir şeydir.
Geçeriz yamacından al-kan içinde inleyerek geçeriz
Bir adam bir kadınla ben çünkü bu şehirde çarpışarak büyüdüm
Ölümdü onun solgun kanatlarına sığınan ben çarparak büyüdüm
Çarpışan bir ses oldum bahçesinde ölümün, dipdiri bir kök idim
Yangınlardı çoğalan yüzümün perçeminde, o bakıştı, o sesti
Kitaplardan kitaplara aktarılan bir harf ile dilimde
Bitmeyen sözlerini heceledim ömrümün, aşk vardı çünkü o en soylu kelime
Ben o aşka bakarak indim köklerime, o aşkla güzelleştim.