HAYRA YOR...

mavnaya boşalan balıklar gibi
pul pul, ışıl ışıl oynaşsın
yüreğim göğsümde.
Aşk; özgürlükten tutsaklığa giden bir çırpınış...
yine de korkma!
Hani aşksızlığa mahpusuz ya sarı odalarda;
bu bir duyuş,
bir algılayış sadece...
razıdır gönül bu tutsaklığa...
bırak, ellerin kalsın avuçlarımda sıcak,
ama hala yalnız...
bu sadece bir düş,
aç gözlerini bir bak;
her gecenin sonunda
uyanıyorsan yalnız...
bu sadece bir düş
ve düşte gülümseyiştir,
hayra yor…
oradayız ama işte,
yokuz aşkın içinde...
yalnızca bir duyuş
bir hissediş…
yürümezsek, aşk; kalakalmak böylece,
eylemsiz bedelsiz...
durursak sadece düş ve zararsız;
uyanıyoruz yine bak her sabah
mahpushanemizde...
aşkın sıcaklığı da
bedeli de olmaksızın...
çırpınsın mavnadaki balıklar...
yada kalplerimiz…
korkma hiç;
bu duyuş ve hissedişten,
gönüllü olduktan sonra
sarı odalardaki o mahpusluğa
aşk var ve sadece bir düş...
hayra yor.