incir mevsimi sadece susmak istiyor insan
sessizlik kederdendir sanıyor
sesin gücüne eklemek için günleri
yedi kere balkona çıkıp söylemek mi gerek
ciddi olmak için biraz daha büyümek mi
kimse bilmiyor
kapıları açmak yarı yarıya öldürür bizi
kapılar çok eskiden beri
kedilerin ağzı açık fakat dilinden anlamıyor kimse
kelimeleri günlere yediriyor insan
kelimeleri toplayıp duruyor gökten
bir canlıya dönüşüyor
bir kere de ölüme
çizip duruyor aklını yere
hem de
kalbinin sesini uçurup uçurup gövdesine
markette rüzgar gülünü üflüyor çocuk
ateşi otuz sekiz ve düşüyor yavaş yavaş
göğsünden annesinin
göğsünde annesi
hava yere inecek birazdan
havayı tutup tutup kirletiyor zaman
soğuk iklimler,akıttığı süt
kesilmiş bir yerlerinden
bir rüyadan öbür rüyaya çarpıyor çocuk
ne bir benzeri var adının
ne de biraz sabır
cennetteki elbiseleriyle dolaşıyor çocuk
orada çeşit çeşit meyve
orada çok parlak gözlerinin akı
orada zehirsiz çikolata
orada dondurma muslukları
dünyanın sonsuz renkleri
yürümüyor aslında
koşuyor çocuk
1977 Sivas-Suşehri doğumlu, Dumlupınar Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesinden mezun oldu. Milli Eğitim Bakanlığı’nda Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni olarak çalışmakta. Taş Beşik ve Minyatür Okuyucuları, Türkçenin Göklerinde olmak üzere üç şiir kitabı yayımlandı. Şiirleri ve yazıları İpekdili, Dergah, Merdivenşiir, Karabatak, Yediiklim, Hece, Fayrap, İtibar, Muhit dergilerinde yayımlandı. İstanbul’da yaşıyor.