BİR CUMA YALNIZLIĞI

Bir cuma yalnızlığında gözlerin geliyor ansızın öylesine gizemli.

Hiç davet etmemiştim oysa şehla gözlerini, kırgın yüreğini…

Benim özlemimkapkaradır, Kudüs akar gözlerimden.

Elim bir türlü yaşamaya değmez geceyi, kamışlıktan ayrılalı ney gibi.

Çok gürültülü bir sessizlik ile atar kronik yalnızlığımın nabzı,

İnzivadan halvete geçiştir gelişin, diriltir İsa nefesi gibi ruhumu.

Midas’tan kalma fısıltıları ünler majesteleri yüksek müsaadeleriyle,

Bol sayınlı, ricalı, minnetli, gereğini arz eden yazıların resmiyetine inat,

Yetişirimdada nar çiçeği cuma duaları, ana duaları ve yaren duası.

Allah ayarlar, ayarlar elbet Allah, en iyi ayarlayandır O, Rabbülalemin.

Sulu sepken bir cuma yalnızlığında geliverince yağmur gözlerin,

Anadan geçipbir obalıdan geçemeyenlerboğulur ellerimde.

Hırçın gölgelerin lambalarından inceden inceye feryatlar yükselir,

Mısraların sultanı konaklar kuytularda, gözyaşına sürgün dalgıçlar,

Tren garında sıra savacakları gözetler melek, musalla tacına müşteri,

Çivisi çıkmış hanın üstüne ince hastalığın ateşi yağar kar musikisiyle.

Dilsiz kaval gibi suları harlayan yüreğim sızlar, yanar da yanar.

Avarelikler manzumesişimdi işlediğim imgeler,istiridye sancısı,

Lodosesintisi kalbim, gözaltındabaş başa gibiyim kendimle.

Va’di mutlak olanın vahyine sarılıyor alnım, gidebilme ihtimali pek yakın.

Bir tek mısra ile kuş kanadında hafifleyip Veysel Karani misali,

Çırpınıyor, çırpınıyor âminlerim, vuslatı vuslat eden sesler tükeniyor.

Bir cuma yalnızlığında gözlerin geliyor ansızın öylesine dalgalı,

Menzile varıyorum karadan sallarla, papatya tarlasından gül sağanağıyla.

Mütebessim Afgan çocukları güç veriyor kollarıma.

Fakir hanelerin bacalarından yükselen saadet ömrüme bereket…

Bir cuma yalnızlığında gözlerindi sızılarla gelenöylesine aşikar…