*Cahit Sıtkı Tarancı'nın bir şiirinden...
Işığı yanan evlerin birinde
kurulu bir sofra kıymetinin farkında
uzatmıştın açlığıma ekmeği bölüştürüp
elle tutabilmiştim mahcubiyetimi
kalpte başlayıp ağızda biten o lokma
takılmadan geçmişti yekpare
buna da şükür demeli miydik?
tencerenin yanındaki kaşık, kaşığın üstünde taneler
taneler, akışa kapılmadan direnen
gibi yerine yerleşen bir taş
uzatsın ellerini annem
uzun uzadıya gönensin isterim
uzayıp gidiyor elleri
evladının amok hastası saçlarında
bir kaşık bir tencereyle olacak iş değil
değilsin yenilmeyi hedef alan yarışçı
buradayım işte, sizde öyle
bugüne çağrılan geleceğin ses taklitleri
taklitlerimin devasa boşluğu
akşam ve sofra aynı anda
dönüşüyorlar kerli ferli adamlara
kurtulamam biraz da histerik
pürüzsüz bir ağrı sallanır sarkacımda
sarkacımda kırılan heybet
eli kulağında olmayan özlemim
uzandığın yabanıl topraklar
ilk intibayı bırakır yağmurdan sonra
ben anlamak istemem
üstelik babam ölmüştür
yaz almıştır kokusunu iğde yapraklarından
buradayım işte, sizde öyle
değil
babalar ölünce bir erkekler büyür!
Malatyalı. İlahiyat mezunu. Halen çocuk gelişimi okuyor. Öykülerim bazı dergilerde yayınlandı, öykü ve şiir yazmakta.