Yağmur yağıyordu pencereye başımı yasladığımda. Yüreğimde bir tuhaflık, bir acı… Nerde olmak istediğimi ve nerde olduğumu düşündüm. Hayatımdakileri bir de. Hayatıma hoş gelenler, gerçekten hoş bulduklarım ve hayatıma elveda çekenler. Sonuncusunu hatırlamalı mıydım bilmiyorum ama giriverdiler işte aklıma.
Hayatıma hoş gelenler vardı. Benden olmayı kabullenenler; iyi geliyorlardı bana. Gülümseme sebebim oluyorlardı, bir kuş olup uçacak kadar yerden kesebiliyorlardı ayaklarımı.
Gerçekten hoş bulduklarım vardı bir de. Hayatıma gelişine her gün şükredip gidişiyle ne hâle geleceklerini düşünerek kahrolduklarım. Onlara sığınabilmek öyle güzel ki; varlıklarını sol yanımda hissetmek bile yetiyor bana. İşte bunlar benim, benden, bana ait diyebiliyorum. Başarıları başarılarım, mutlulukları mutluluklarım oluyor hiç yüksünmeden. Ne kadar seversem seveyim sırt dönülmeyeceğini hissediyorum işte.
Ve bir de elveda çeken(ler)! Aslında geldikleri gün gideceği belli olan. Kalbindeki özel misafir. Bir gün bir an gelir de, misafir olmadığını düşünürsün. Ama kimdir? Bunun cevabını bulmaya çalışırsın bir süre. Misafir olduğunun geç farkına varacağın biridir de hâlâ farkında değilsindir. Adını nereye yazacağını bilemezsin. Kâğıtlar üzerinde hep isminin yanına iliştirilir ismi. Sonra karalamalarınızın sanata dönüştüğünü fark ettiğiniz bir gün gelir. Bu hissettiğim duygu, bocalama döneminden çıkmanıza sebep olan ama acabaların çoğaldığı bir dönemdir. Evet büyük soru işaretlerinin cevabı onu her gördüğünde bir bir çıkar ortaya. Hayatında olduğunda gerisi ‘ve saire’ olarak tanımlanan bir duygudur bu, adı AŞK… Kalbinin kapılarını açmış, ona öyle güvenmişsindir ki. Bir gün bir hata, hayatına büyük bir tecrübe katmak adına mıdır bilinmez çıkarıverir onu misafirlikten. Güzel bir dönemin içinden geçip son dönemeçte düşmek yaralar seni. Hem de her şey bu kadar yolundayken, her şeyin aslında olduğundan çok başka olduğunu fark etmek! ‘Ve saire’lerle dolu hayatı tercih edecek kadar taşmıştır sabrın. Ve suskunluğunu bozmadan boğazına düğümlenen kelimelerden tek çıkarabildiğin, elvedadır. Geçmişe sünger çekerek onu hayatına katmadığın günden yeniden başlamayı niyetlersin. Suskunluğunu kalbindeki sızıya ilmikleyip artık anlamı olmayan hayatın anlamını yeniden bulmaya, yelken açarsın yeni umutlara.