“Eleştiri, benim yazar ağabeylerim, arkadaşlarım için değilse, iyidir” yaklaşımıyla, eleştiriyi bir tür çete duygusallığı olarak sınırlandırmaya çalışanların edebiyatımıza ve düşünce hayatımıza verdikleri zararın ayyuka çıktığı zamanları yaşıyoruz.
Aynı bağlamda kimi yazarlar adına yapılan özel sayıları da bir “methiye-name” olarak algılamanın ötesinde ille de öyle olmasını dayatmaya çalışanbu kör ve baskıcı tutumun, hakkaniyet sahibi kimi yazarları hâlâ ilgilendirmediğini görmek edebiyat severler olarak tek tesellimizdir.
DURSUN ALİ TÖKEL, ALAADDİN KARACA, CEMAL ŞAKAR ve ASIM ÖZ’ün Hece dergisinin 169. (Ocak 2011) sayısında yer alan emek ürünü nitelikli eleştirilerini söz konusu tesellinin açık bir örneği olarak görüyor ve okunmalarını özellikle tavsiye ediyoruz.
EDEBİSTAN