Köşe yazarı Fatma Karabıyık Barbarosoğlu, bugünkü yazısının sonunda şu "önemsiz not"u yazmış:
“Önemli not: Değerli okuyucularım,bu size yazdığım son Salı yazısı. Bundan sonra Salı günleri yazmayacağım. Sizlerin davetine icabet ederek, haftada üç gün huzurlarınızdayım. Pazartesi, Çarşamba, Cuma. Bu kararı vermem kolay olmadı. Okuyucuların yanı sıra eş-dost ile yaptığım istişareler sonucu davete icabet etmeme gibi bir hakkımın olmadığına kanaat getirdim. Beni ikna etmek için neler söylemediniz ki şimdiye kadar. Taş olsa erirdi. Nihayet ben de eridim. Bir müddet haftada üç yazacağım. Bunun sonucunda haftada beş yazmaya karar verebileceğim gibi, köşe yazarlığını tamamen bırakma kararı da verebilirim. Kalbe şifa yazılar yazdığıma beni inandırdığınız sürece böyle. Ötesi yer işgal etmek olur ki Rabbim muhafaza buyursun.”
Böylesi durumlar için “Atma be Recep, din gardaşıyız” denir… bir de "Ufak at da civcivler yesin!" Bu güzel yalanlar için başka ne denir bilmiyoruz. Köşe yazarı kendini ne güzel inandırmış, bir de okurlarını değil, okumayanlarını inandırabilse ne güzel olurdu…
Bizden, bu işin aslını yazmamızı bekleyenler havalarını alacaklar, çünkü biz her bildiğinizi uluorta anlatmayız hemşerim.
(27 Ekim 2009)