Menu
İSTANBULENSİS ÇEVRESİNDE ADEM TURAN'LA SÖYLEŞİ
Söyleşi • İSTANBULENSİS ÇEVRESİNDE ADEM TURAN'LA SÖYLEŞİ

İSTANBULENSİS ÇEVRESİNDE ADEM TURAN'LA SÖYLEŞİ

‘ULUSLARARASI İSTANBULENSİS ŞİİR FESTİVALİ’ ÇERÇEVESİNDE ADEM TURAN’LA GERÇEKLEŞTİRDİĞİMİZ SÖYLEŞİ

İstanbulensis Uluslar arası Şiir Festivali 5-6-7 Mart tarihlerinde gerçekleştiriliyor. Bu yıl üçüncüsü düzenlenen festivalin konsepti mazlum coğrafyalar üzerine kurulmuş. Bu yılki festivalin dünya mazlumlarına seslenen,onlara umut olan,onların sesini,çığlığını duyurmaya çalışan bir yanı olması dileğiyle bu konsept tasarlanmış.Aralarında Filistin,Irak,Kırım,Suriye,Doğu Türkistan ve Bosna’dan gelecek şairlerin de bulunduğu 10 ülkeden 10 şair de misafir olarak katılıyor. Türkiye’den de yaklaşık 30 şairin katılacağı festivalin onur konuğu ise ‘İnsan seni savunuyorum sana karşı’ sözünün sahibi İstad Nuri Pakdil. Mazlum coğrafyalardan umut şiirlerinin okunacağı festivalle ilgili olarak düzenleme komitesi üyesi şair Adem Turan’la bu çerçevede yaptığımız söyleşiyi sunuyoruz.

Şakir KURTULMUŞ

-Şiir Festivali bir yıl aradan sonra yeniden şiir severlerle buluşuyor. Sevgili Turan festivalin kısaca tarihi sürecinden bahsedebilir misiniz?

-Uluslararası İstanbulensis Şiir Festivali Sultanbeyli Belediyesi’nin düzenlediği bir festival ve bu yıl üçüncü kez şiir severlerle buluşuyor. Mart ayının ilk haftasına tekabül ettiği için, festivalimiz geçen yıl yerel seçimlerden dolayı yapılamamıştı.

Aslında, altı yıl kadar önce Sultanbeyli Şiir Şöleni olarak başlayan ve daha sonra Uluslararası bir boyut kazandırılan bu şiir şölenine daha sonra İstanbulensis ismi verildi. ‘İstanbul Çiçeği’ anlamına gelen ve yalnızca Sultanbeyli sınırları içerisindeki Aydos Ormanlarında yetişen bu çiçek bir çiğdem çeşidi aslında. Çok kısa bir ömrü var; Şubat ve Mart aylarında yaşayabiliyor sadece.

İşte buradan yola çıkarak, Mart ayının ilk haftası uygundur dedik ve her yıl bu günlerde düzenleniyor İstanbulensis Şiir Festivali.

zs1-Bu yıl düzenlenen festivale kaç şair katılıyor, hangi ülkelerden konuk şair çağrıldı?

-Bu sene üçüncüsünün düzenlendiği festivalin geçen yıllardaki seyri nasılsa, bu sene de aşağı yukarı aynı olacak tabii; muhtelif mekânlarda şairler şiirlerini okuyacak, okullarda öğrencilerle buluşup onlarla sohbet edecekler, geldikleri ülkelerden söz edecekler. Fakat bu sene bir tema belirledik diğerlerinden farklı olarak; mazlum coğrafyaların şairlerini davet edelim istedik festival komitesindeki arkadaşlarla birlikte. İstedik ki, bu ülkelerin şairleriyle/şiirleriyle buluşsun halkımız; onların yaşadığı acıları hissetsin okunacak şiirlerle birlikte!

On kadar ülke belirledik bunun için. Hangi ülkeler bunlar: Afganistan, Bosna- Hersek, Doğu Türkistan, Filistin, Kırım, Kosova, Libya, Mısır, Suriye. Bu ülkelerden gelecek şairlerin yanı sıra ülkemizden de 24 şair davet edildi festivale.

Festivalimizin bu yılki Onur Konuğu ise, Üstad Nuri Pakdil’dir.

zs2-Ülke genelinde çeşitli zamanlarda benzeri festivaller düzenleniyor. İstanbulensis Şiir Festivali’ diğerlerinden ayrı tutuluyor. Sultanbeyli Belediyesi’nce düzenlenen bu festivali diğer festivallerden ayıran özellikler nelerdir sizce?

-Tabii ülkemizde başka şiir festivalleri de yapılıyor söylediğiniz gibi. Fakat Sultanbeyli Belediyesi tarafından düzenlenen Uluslararası İstanbulensis Şiir Festivali’ni diğerlerinden ayıran en önemli özellik, sanırım, çok uzun bir hazırlık aşamasından geçerek gerçekleşiyor olmasıdır. Beş- altı ay öncesinden başlayan bir hazırlıktan bahsediyorum burada. Ve tabii ki çok ciddi ve hummalı bir çalışmadan! Sağ olsun, Belediye Başkanımız Sayın Hüseyin Keskin’in sağladığı desteği burada zikretmeden geçemeyeceğim. Yine, Kültür Müdürümüz Yavuz Bey ile Basın ve Halkla İlişkiler Müdürümüz Birol Bey de sürekli bizimleydiler hazırlık aşamasının her safhasında. İşte biz, festival komitesi olarak, onlardan aldığımız bu destek ve dinamizm ile çıktık yola. Takdir artık, İstanbullu şiir severlerin olacaktır.

zs3Festivale, dünyanın her tarafından şairler davet ediyoruz. Önceki festivallerde de böyleydi bu, bundan sonrakilerde de böyle olacak inşallah. Ve tabii ki, ufak tefek aksaklıklar olmuştur/ oluyordur belki, (bize göre yok!) ama çok olumlu tepkiler alıyoruz daha sonra, katılımcı şairlerden. Bu da, tarifsiz bir mutluluk ve sevinç veriyor bize.

Festivalin belki de en önemli ayağı, okullarda öğrencilerle şairlerin buluşuyor olmasıdır sanırım. Buysa, çok verimli kılıyor festivali; düşünsenize, dünyanın dört bir yanından ve ülkemizden katılan çok değerli şairlerle öğrenciler buluşup onları dinliyorlar, birlikte fotoğraf çektiriyorlar, onlara sorular soruyorlar… İşte tam burada ah, diyorum; ah, keşke çocuk olsaydım…

-Bu festivaller şiir okuruna ne söylüyor? Şiire nasıl bir katkı sunuyor?

-Şunu rahatlıkla söyleyebilirim burada: Şiirin dili evrenseldir. Festivaller işte bu evrenselliği yaşatıyor bize; dünyanın başka yerlerine şiir diliyle uzanmamızı sağlıyor. Yeni dostlar kazanıyoruz, insan olduğumuzu bir kez daha anlıyoruz bu dil ile. Son olarak Octavio Paz ile bitirelim isterseniz; ne diyordu üstad: “Şiir bilgidir, güç ve terkediştir. Dünyayı değiştirebilecek güçte bir eylemdi...”