Menu
YEŞİLÇAM ÖNERGELERİ
Şiir • YEŞİLÇAM ÖNERGELERİ

YEŞİLÇAM ÖNERGELERİ


-2-



(Türk sinemasındaki bütün saçmalıklar 

bütün ‘kitsch’likler bile ertelendi, çünkü şimdi 

dünyayla eş zamanlı bir film “Gazze’de Katliam”

herkes ölmeden çıkış yok, film icâbı; geçmiş olsun..) 



… … WRROOOOOMMMM!



‘aklımız ne işe yarar’ diye sorar birisi jenerik dışı

hamas emirleri çiğnemek için mi diye sorar belki

hangi aklı kullanmalı hamaset

hangi hakla bataklığa batarken tra[ ]ged[ ]ya[ ]lar

büyük ‘D’nin karnında ‘de’ jenerikte

tepemize yağan bombalarla bu kutsal günde

şimdi eş zamanlı kaybolduğumuz masalda beliren bir dua

ve birdenbire çoğalışımız bu her yerde.




… … WRROOOOOMMMM!




hızla geçen bir kameranın ışığındaki yanıltıcı gerçekle 

uyanıp düşmek, düşman betonlar, asıl düşen

yanıp sönen fotoğraftaki alevler asıl

kıyıya saldıran dalganın şarlayan köpüklerinde kan kalıntıları asıl

hışşşşşşşşşş… hışşşşşşşşşş… hışşşşşşşşşş

aşkın kızlar asıl, bombalardan gelinliğiyle koşan

koruda. beyaz dudaklı, beyaz saçlı, beyaz cesetle

eziyetle zulmün içinde tuza gömülmüş nazlı kızlar

gelin teli yerine duvağı süsleyen fünyeleri olan 

gazetelerden kesilmiş bebek resimleri, ezik çocukları peşine düşüren.


27 Aralık 2008, şabat. son kez dua edilen akşam

iki gün sonra 1 muharrem 1430, hicrî yılbaşı

masalı başa aldığında bombalar yeniden yağmaya başlar

kana bulanmış kucakta uyurken dürü görünümünde bebek

kanlı bir bohça içinde polar etkisi.




toparlanmak için bakılan haletiruhiyeyle duvar 

yüzümü toplayamam. yüzüm benim değil, bir; dağılmış

aynaya ihtiyaç duymam bu durumda mümkün değil, iki

çıkmam gerek masaldan. ağlama dedim kendime. ağlama

duvarda eriyen yüzleri gösterdiler bana. sümüksü

nefisleriyle cebelleştikleri lağımdan çıkamayan diğerleri

yapay/sahte/çürümeye/yüz/tutmuş bir açmazda

aynelyakîn gözlüğünü takarsan gazap başka bir boyutta. 




peşimi bırakmayan okunaksız hutbeler, onlar da sümüksü

yapışkan, iki yüzlü; mütemadiyen diyaloga açık

gizli şeyler var. bir iz. yüzde seğirmeler, karşılıksız çıkan dualar 

üstünde kanın şakırtısı kalmış biraz, elinde

abdest alıp kurulanmak için antika bez paralar.



müslüman burjuvaziyle birlikte korkunç yanılsamalar

zaman kaybı ve müspet davranışla asayişin bekçileri

olmak. cihat kavramına bireysel bir yorum getirerek hem de

masalı değişik anlatımla sürdürmek imkânı -ne densiz-

uzlaşmacı bir yaklaşımla sümüklü böceklerden temizlenen 

pennsylvania koridoru.









Kana Batar Duanın Sözcükleri Kana Bulanır Şimdi Batone

Bir Harfin Kanıdır Bu Taze İsmail’in Kanıdır Akan

İshak’ın Kanıdır Aynı Zamanda Aynı Bıçakta 

Koç İnmemiştir Bu Kez İnmesi Beklenirken

İnen Bombalardır İnen Sağanak Misket

İbrahim’in Bütün Çocukları Göz Göze Kurban Edilir 

Kurban Edilen Çocuklar İbrahim’in Elinde

İbrahim Durur İbrahim Yürür İbrahim’in Yüzü Acıyla Kasılır

Çığlık Atar Savunmasızdır Bombaların Sesini Duyar

İlk Kez Bu Kadar Geç Kaldığını Düşünür İbrahim

Adaklık Çocuk Kalmamıştır Elinde Çaresizdir Yeni Gelen

Hacer De Sara Da Gözyaşları İçindedir

Safa Ve Merve Arası Kan Gölüne Dönmüştür Topuklarından

Sadece Bir Uyarı Bir Yakarış Bütün Harflerde Bütün Çekimlerle

Ve İnfilak Kutsal Gazve Kutsal Gazve Kutsal Gazve 

Kutsal Azap Kutsal Azap Kutsal Azap 

Zulmün Rahmete Sevk Ettiği İnsanlar Zulmün Rahmete 

Sevk Ettiği Zulmün Rahmete Zulmün

Zulmetle Rahmeti Zulmetle Rahmeti Zulmetle

Bomba Atarken Tahrif Olmuş Bir Halk Çürüyor Aslında.




tehlikeleri yüklenen bir dua, orada tra[ ]ged[ ]ya[ ]lar 

stepan’la lusin. Kaygısız, umarsız âminle anlamsız ferahlıkta 

bir önsezi, bir açmazı yorumlayış

gür kaşlarla bitişik kaşlarda dürüstlük hep hamâsî. İbrahimce 

çünkü peltek değil Mûsâca gibi.




bâriz dilde bombalar yağar başımıza dinler arası

diyaloga dair laflar edilirken, ağlama duvarları olan evlerde

salonda bir ağlama duvarıdır ekran, lağım çukuru dolu

şimdi nasıl da hayıflanılır vah vah vah

tüh yazık oldu barışa, projeler kana düştü tüh tüh tüh falan.





kağıtlara düşen her şey boş burada 

artık aklımıza düşen her şeyde bir nifak, ılımlı ve ılgın 

düşen bombaların altında son din, düşen beton parçalarının altında

yoksul kadınlara ait akşamın döşünde 

bir bir açılırken düğmeler aynı ilikten aynı gözyaşlarında 

aynı ıstıraplarla sızlar yorgun kaslarım, beni sürekli rüşte iten

hüznün kumral iksirine şükranla dualar okurum, dualar

ama içimden. bir türlü dinmeyen kan. gözyaşını dindirilmez kılan 

çevrimiçi-çevrimdışı bombalar düşüyor hesabıma hızla

kızların yüzlerine sürdükleri düzgün: gaze, uzun okunan‘ga’ile

kanı ayıran çizgide allığın katmerli

lağnet yüzü beliriyor sürekli kara bir düş gibi gölgeli

ağlamak, duvardaki iğrenç yüzünü görmek için burada

ancak bombaların aydınlattığı kadar

korkunç bir gece, dul ve öksüz bir gece benim için. Adorno 

uzun bir gece duasına çıkmıştır şimdi. Ah, ne çekti bir bilsen Kafka

oysa ne çek’ti ne de alman

her yerde ussuz mezarlar, her yer kan ummanı şimdi

ussuzluğa açılan her yerde meleğin suskunluk mezarı 

dilinden dökülen umarsız dualarla açmazda

bu belki de sondan bir önceki gecedir, kim bilir.




… … WRROOOOOMMMM!



(Sahte Siyah, Ocak 2013)


Ömer

2 Kasım 1961. İlk, orta ve yüksek öğrenimi İstanbul. Marmara Üniversitesi A. E. F. Resim Bölümü. 1980'de Nuri Pakdil'le tanıştı ve Edebiyat'ta yazmaya başladı.Andırın'da ‘İkindiyazıları’ dergisinin son altı sayısını yönetti. Gerze'de mûkim. Eski Bir Yalnızlık Dilinde (2002), Bahçe’nin Epik Sürgünü (2008), Sahte Siyah (2013),Kaideyi Bozan İstisnalar (2012).

Daha fazla görüntüle