Menu
ŞİİRLER
Şiir • ŞİİRLER

ŞİİRLER

HÜZÜN GAZELİ

mahşerde bir karanfil sana boyanır ağlar
kızıl kızıl meltemler seni ben sanır ağlar

olağanüstü mahçup olur ruhumuzun devleti
bilinçaltı evreninde birbir türlü sır ağlar

kelimeler el koyar kıyasıya benliğimize
ve hasret tutuklanır güneş kararır ağlar

karasevdalılığın utanır mehtabı ayı
saatler asır asır sana dayanır ağlar

içimizde yakarış hicap hicap rüzgârdır
hüzün saltanatının tuğu kıskanır ağlar

DARGIN GAZEL

Ebr-i nisan çöktü gök alan oldu
Aşkın andelibi ok salan oldu

Gök davulu seslen iksir nesimine
Sevda-revan bezm-i aşk talan oldu

Amak-ı hayalim münkesir naçar
Sığındığım leyl-i aşk nalan oldu

Servi boylum dargın şair kuluna
Canlar yakan hayali yalan oldu

GÖZLERİME YAĞMUR YAĞIYOR ANNE

insanlar zamanı boğuyorlar
kelimeler tükendiğinde
şehirleri rehin alıyor gökler
gözlerim öksüzleşiyor anne

sahipsizliği dolanıyor dilime
o eski çıkmaz sokakların/
kapı önlerinde
sevince doymayanların

korkunç bir ihanete uğruyor evler
bir körelme giriyor
beynimin en izbe yerlerine
gözlerim hüzne kesiyor anne

bir yüzü valeye yorumlanan
bir yüzüne yürekkızı konulan
bir madalyon adına
gözlerim yağmalanıyor anne

bir ulusal savaşta döktüğüm kan
en son tükenişime rölans
insanlar süreğenliğimi yerle bir ettiler
gözlerime yağmur yağıyor anne

daracık bir borsa oluyor
insanların cebine ülkem
bir çıkmaz sokaktayım
kimseler bakmıyor yüzüme bile

bulutlar gölge düşürüyor
künyemin seçemediğim önyüzüne
içimde yalnız bana karşı ben kaldı diye
gözlerime yağmur yağıyor anne

KİTABE

ötelerin gölgesi demet demet uzanıverdi
gönlümün tarihçesine
şiirimin gövdesinden dökülüp
maveraya büründü göğsümdeki kitabe

menekşevî menekçevî yorumlar
bir kitabın yaprağını açtılar
anmaya hazırlanırken yüreği
iki dudak arasında muştu olup uçtular

bilmem şimdi kaç bin saat ödünç almalı
ne kadar ton kağıt
yeryüzünün ormanları yeter mi
yazmaya kitabesini

işte böyle başladı serüvenleri
bir anın / tırnak ucu kadar yüreğin
yakıp yıkan o semender sözlerinin