Menu
SEROTONİN
Şiir • SEROTONİN

SEROTONİN

Sol dizimi her büküşümde sen geliyorsun aklıma.
Başıma açtığın işler bini geçti, senin hiçbirinden zerre haberin yok.
Ağrı kesici, kas gevşetici aldım. Antibiyotiklere karşı nefret suçlusuyum
Haddi hesabı yok.
İki gecedir ağlayarak uyuyorum
Şu serotonini yükseltecek çare niye yok?

Bağışıklığım zayıfladığı an nükseden bir hastalık gibisin.
Eğer bir beyin tümörüm olsaydı adını Marla koymazdım
Çünkü ben bütün hastalıklarıma senin adını verdim
Hak ediyorsun kinimi, aferin sana.
Ama bunun kime ne zararı var,
Kendimden başka?

Kime baksam hayal kırıklığı
Bencilliğin sınır haritasını çizelim mi?
İşime öyle geliyor, ben başlayayım
Federasyonlar kuralım,
Egonun hudutlarını kırık cetvelle çizelim
Diğerkâmlık birliğini tamamlayamamış
Yok öyle bir dünya devleti!

Gülün toprağını değiştirdim, suyunu verdim, düzenli
O da kederli, çiçek açmıyor kaç zamandır.
Ağrı kesici almıyor, antibiyotiklere düşman
Minicik bir kaktüs var yanında, başkalarına tahammülü yok.
Ölülerle hasbihal ediyor, gece gündüz.
Ah bir açsa kıpkırmızı gülleri… Kıskanırsın,
Bir açsa.

Ben yalnız o gülü karşılıksız seviyorum
İnsanlar bunu neçokaz yapıyor
İyi niyet ölçer taşıyorum omuzlarımda
Sol omzum pek ağır.
Hepinizi sevmek isterdim,
Oysa nefret suçlusuyum, kendimden başladım buna
Nefretin içime sigara dumanı gibi sinmişliği olmasa
Size bir nebze güvenebilsem, kendime güvenebilsem en çok
Dik durabilir ve sevebilirdim
ve içten bir tebessüm, belki de…

Ve belki de ölmem, bu sâlâ bana okunmuyor
Vasiyetimdir, beni soğuk su ile yıkamayın.
Ki reddetmez bir gün, ümitvarım
Bizi karşılıksız yaratan, elbet karşılıksız sevmeyi de öğretir.