Menu
SAHTE YALVAÇLARIN VAHİY ALIYORMUŞCASINA GÖKYÜZÜNE BAKMASI
Şiir • SAHTE YALVAÇLARIN VAHİY ALIYORMUŞCASINA GÖKYÜZÜNE BAKMASI

SAHTE YALVAÇLARIN VAHİY ALIYORMUŞCASINA GÖKYÜZÜNE BAKMASI

Her şeye kıvrak sözlerle başlayan kahinlerden önce...


Günah keçisini otlatıp ölürken oğullar

boynuna künyesi ağır gelir babalarının

ve tekrardan mayalanır burçsuz doğmanın hastalığı


Bir yemine veba bırakan kavimlerin dili bu

mukaddes olan her neyse onunla döllenmeli şiir

kronik çatırdayan kaburgaların insafına kalsa bile

hatta sırtındaki bir ölünün kamburluğuna alışacaksın

sen rahmet sanacaksın ama lanet yağacak

elmaların manava fısıldadığı falan feşmekan gibi


Kelimelere gebe kalmış bir gecenin ardından

duyulur piçlerin sırtında şaklayan kırbaçlar

ve günler takvimler kusmaya sarhoştur

tanrının yedinci gününde sürgün edilir insanlar


Hummalı müsveddelerin gülümsemesinde

hıncahınç ritim tutar sırnaşık günah

uyurken üstü açık kalmış katiller, berkitir bizi

artık hükmü kalmamıştır kayboluş talimlerinin

şehrin damıtkan neşesi ceset kokar


Susun ve dinleyin ey ahali

buğulandı her şey dünya denilen kasvette

böğürsün budak veren dolambaçlı aforizmalar

kuşkusuz titrek siret de görünen tek şey

burka altında küfür etmeye meyilli bir kuşun sesi

benzi solmuş sabahın,

kızıla çalan duvarlara ihanetidir bu

ölü evinin dulları altında inleyenlerin son çırpınışları.

Fatih

2000 yılında Malatya'da doğdu. Lise tahsilini Malatya Anadolu İmam Hatip de tamamlayan şair lisans eğitimini de İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden mezun oldu ve Hisdüşüm dergisinin yayın ekibinde editör olarak yer almaktadır.  Yazdığı şiirler Yedi İklim, Söğüt gibi edebiyat dergilerinde yayımlandı ve yayımlanmaktadır.

Daha fazla görüntüle