elli kilo et dört kilo kemiğin şovunu geçtim
peynirin zeytine faşistliğini izlemekteyim gülme
kahvaltı bölünmez bölünmesi teklif dahi edilemez
penceren atladı çay ben lirizm ölmüş deyince
öte taraftan radyoda haber saati saat beş
sevgili dinleyici bugün suriye'de elli koyun kesildi
arıyorum başbakanı çok meşgul cevap vermiyor
kendimi aradım ben de... hah nihayet çalıyor
aradığınız vicdanlara şu anda ulaşılamıyor
- tanrım sana da bir türlü ulaşamıyorum -
cumhuriyet caddesi'ndeyim bilenler bilir
şiir okudum hiç tanımadığım birine intihara yeltendi
içimde sıfır mutluluk sonsuz kelile ve dimne
dünyanın en nazlı kelimesinin saklanması gibi
kaybolmak istiyorum milyon kelime içinde
unutulan kadîm bir kütüphane fena fikir değil de
saklamak için insanlardan saklamak için kendimi
sartre yalan söylüyor fırlatılmadık dünyaya
hapsedildik unutulduk sürgün sanıyoruz evvelimizi
- töbe de lan! tevbe hâşa tevbe -
inşirah'ı gördün mü hiç güzelim ben görmedim
yolda görsem tanımam o da tanımaz beni
bağırmalısın içindekileri elektirikli süpürge kadar
romantik dünyadan uyanmalısın ciğerim kalkmalısın
tamam güzeldir anlıyorum allah var deli saçların
oğlum alarmı erteledin bak yine işe geç kaldın
oysa hakiki ihanet hikayelerini anlatacaktım
ortadoğu uzmanlığına soyunarak müslümanlara değil
kendimize olan ihanetlerden söz açacaktım
- vallahi ben yolda kendimi görsem tanımazdım -