Nisanın arifesinde bu insanı kışkırtan
İncelik esintisi geldi,
Âşığın dalgınlıklarıyla geçtiği
Bu ferhat dağı önünde,
Külünk elinde ferhat da...
Yuvarlak masanın uzun zamandır
Uğrağı olmayan bu ben,
O da geldi
Oysa sen orda yoktun
Yahut gelmedin.
Senin gelmeyişinde bir artistlik var
Senin gelmeyişin bir eyvallahsızlık
Senin gelmeyişin yitirmiş olmanla ilgili
Bunu kuşlar anlatmadı.
Bunu karıncalar söylemedi.
Katran karası bu gerçekliğin.
Yanında kaçma hissi hediyeli
Oysa masallar ülkesi hayalin.
Onda kaybolmanın pür neşvesi
Ayrılığı ağzından kusan bu daralmış yürek
Geldi, masaya öyle bir tavırla
Yumruğunu koydu ki, duymadın.
Bamsı bile böylesin görmedi
Yine de sen gelmedin.
Senin gelmeyişin lambaları bilerek kapalı tutmak
Senin gelmeyişin lüks ve konforu kutsamak
Senin gelmeyişin: git başımdan akşam akşam şimdi
Gelseydin bir yudum suydu iftarda ezan ardı
Gelseydin üzüm zamanı bir salkım üzüm dalından
Nisanın arifesinde bu
İçimi gıcıklatan yaşama sevinci
Bahar sarhoşluğuyla geldi
Ferhat külüngü kafasına vuranda
Yüreğimden bir sızıntı gibi
Akandı kan.
Yuvarlak masanın eski müdavimi bu ben,
Artık aşkın kapısını çalmayacağına
İnanan bir ev sahibi gibi
Kalktı yerinden, kararttı tüm odalarını
Çünkü gelmedin
Ve hiç gelmeyecektin.
Gelseydin, yazı tura oyununda
Dik geleceğine inanan çocuksu yanım
Sevincini gizlemeyecekti.
1992 yılında Bursa’da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Bursa’da tamamladı. Niğde Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı mezunu. Hâlen Bursa’da Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği yapıyor. Son dönemde şiirlerini ve nesirlerini Sadeimge.com, Yitik Bavul, Şiar, Yedi İklim, Hece gibi dijital ortamlarda ve dergilerde yayımlıyor.Yavuz Balı’nın Eylül Anıtları (2020) adlı bir şiir kitabı ve Defterimdeki On Suret (2021) adlı bir portre kitabı bulunmakta.