Müncer olur umûr-ı cihân bir nihâyete
Sayfın şitâya meyli bahârın hazânedir
Ziya Paşa
kurtuluşa ve diriliğe çağırıyor‘ah’ına meftun olunan ses dışarda
çocuk atadan kalma kırık iskemlesinde göğsünü şaraba yatırıyor
ırmaktan duru gökten ak ses yaldır yaldır yakıyor göğsünü
nil’de yalnız nil’de sönüyor ateşi misk-i amber yayılıyor kutlu nil’e
yelesi kan kan parlıyor refah’ta düşen kül rengi çılgın atın
ömer dağında testi kırıyor ‘ah’ şarabü’l ebbar dağılıyor yere
çocuğa kutlu nil’i anımsatıyor o en sondaki kıvrımlı güzel he
nil hayat gibi açıyor yüzünde gülden kızıl akşamdan kızıl
yüklerini taşıyamıyor gülden kızıl akşamdan kızıl terler alnında
ama tebessümü bozamıyor ağular gelecek olan sahih dost yolda