Menu
KESİK KAN
Şiir • KESİK KAN

KESİK KAN

Çabuk içersin çayı, suyu, her şeyi

Bilmem Azrail bir şairi başka mı karşılar

Bir kadın hem güzel hem şair olamaz

Birinden birine vurur tekmeyi


Sadakat ağır içilen çay mıdır

Sokaklar şimdi sokağa çıkma yasağı

Azrail tam mesai, elleri bulaşık

Ne dünyadaki hal hal

Ne sendeki haber

Ay gündemi..


Günlerin işlevi yok, kayıp gün isimleri

Zaman geçsin mi kalsın mı

Ayağımla başını ezdiğim filiz bu

Kus Ey tabiat, çıkar da rahatla

Kan kesildi, doğur kurtar

Kanserli rahmindekileri


Horozlar ötüyor, gün üşenmemiş gelmiş

Sen kalmışsın kirini yeni aldığın pencerelerde

Daha ne kadar pencerede kalacaksın

Horoz söylüyor da

Dilini bilenler bilmem nerede


O bilenlerin göz suyu hürmetine

Dünya hala dönüyor belki

İnsan susunca kuşun sesi çıkmış

Bırakıp gittik dünyayı ev sahiplerine


Hırs da çabuk içilen çaydı

Çabuk olan çoğu şey gibi aşağılık

Kitabın üstünde uyuyakalmışım

Bekleme bu bahara bir dahakine ya kısmet

Yolun adı yolda kalmışlık


Sis altında kaldık sis altında kaldık

İkilemeden anlamıyorsun

Zili bastın, kapıyı çaldın

Elinde beyaz orkide kurdeleli


İstemeye gelmişsin beni

Bense çoktan verildim

Gün olur dünya dönerse geri

Hırsı yavaşça söndürüverelim

Bir kül tablası, bir çay tabağı, eline ne gelirse

Bir de yavaşça sönen gözlerim…


Kesik kan

Kan mı kesilmiş

Kesikmiş kan…

GÜLSÜM

1980 yılında İstanbul Şişhane’de doğdu. 1996 yılında Bakırköy İmam Hatip Lisesi’nden, 2000 yılında Uludağ Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun oldu. İstanbul’da yaşıyor.

Diğer Yazıları