–
biz gelirdik
sağrısı dağlanmış atlar
ve anız yanığı bıyıklarımızla
kadınlar is karasından sürme
yalaz artığı erkeklerden ya sabır
ahırlardan kemre
toban yakılan fırınlardan
somun çekerdi
–
lop yumurtanın perhiz
uçuç böceğinin uğur sanıldığı zamanlardı
düzelirdi çarpık bacakları yeni doğanların
kundağa sarmalıydı
toprağa belemektense
–
gül şurupları kızarırdı kömelti evlerin
camgüzeli pencerelerinde
nasip çözen adaklar adanırdı
–inadına her gece
takunyaları ıslatıp ibrikleri boşaltan–
yüzü suyu hürmetine yatır hazretlerinin
stres ne kelime sinir edepsizlikti
asabiyet gelmeden önce
veresiyecilerin göresi gelince kocalarını
içine bir bungunluk çökerdi kadınların
–
“bu çocuk da bana niye bakıyosa” diye soruşurdu
en bıngıl yerlerine vurulmuş ergen kızlar
nefes alamamaklar vardı
pelur kağıtlara kolanya
sokak kapıların önüne kova kova su
serinletemezdi sevda yangınını
–
ayakkapları her gün silinir
baş bacadan çıkınca eşiğe çakılırdı babaların
sonra melaikeler gitti
radyo girdi evlere
–
alnının düz yazısı okunaksız
kime çektiğinden bilinirdi kaderi insanların
küllüğe işeyenler üç vakte çarpılır
mezar soyucular iflah olmazdı
–
kandilin sönmediği
görünürdü sokak kapılardan
zulmet bürüse de alemi
gaflet geceleyin bile mekruh
besmelesiz düşülmezdi ana rahmine
–
şafak sökmeden kalkılmazsa
günün bereketi kaçardı
doğmadan verilirdi ömrü rızkı talihi
şekaveti saadeti sübyanların
öyle gelirdik
–