bizim elli parmağımız vardır siz saymazsınız
saymazsınız ne yıldızları ne düşen yaprakları
ağlayan bir çocuk görünce onunla ağlamazsınız
belli ki hiç doldurmamış incir çekirdeği gözlerinizi
oysa bizim elli parmağımız vardı
yanınca hepsi yanar
kesilecekse hepsi
acımız çok / bilmezsiniz
siz aşktan bahsedersiniz ya bir titreme almaz ellerinizi
hayret
bizim elli parmağımız vardır iki elimizde
zangır zangır
sayamazsınız
göğe bakmak çatık kaş ve bir baş kaldırıdır sizce
halbuki biz hep bir bulut yutarız çiğnemeden
sonra düşüncemizle kanatırız tırnaklarımızı
bir bir kanatırız birden
ellisini birden
yaşamak bizce ince bir iş çünkü
yaşamak hatta nakış
ama siz nereden anlayacaksınız
bilhassa kan kusan şairlerin gölgesinde kalacak
bu kol bu bacak ağrısı
bizde bu kalp sızısı
gün ağarması kadar meşrudur oysa
hassas kalpler romatizması