Bütün aramalar sende başladı
Su kıyısı, gök kurşuni mevsim kış
Şehirde sessizlik, zamanda akış
Bütün aramalar sende başladı
Önce
Cevapsız sorular bıraktılar ellerime
Sonra
Hüzün iklimlere mührünü vurdu
Yorgun savaşçılar
Sılayı gözler gibi
Yalnızlık tahtını
Ömrüme kurdu
Sayfalar bir bir dağıldı
Turkuaz kubbelerde telaş
Asker saldı dört yana
Korku hükümdarları
Susmalar ikiyüzlü
Yalan gözlerdeki yaş
Rüyam eskimez yazılara emanet
Bir masal kitabının tozlu yapraklarında
Çalıntı gülüşlerin
Yokluğa boya çaldı
Yalnız kulaklarımda hazin
Bir nağme kaldı
“Şimdi uzaklardasın gönül hicranla doldu
Hiç ayrılamam derken kavuşmak hayal oldu”
***
Bütün aramalar sende başladı
Su kıyısı, gök kurşuni mevsim kış
Şehirde sessizlik, zamanda akış
Bütün aramalar sende başladı
Aşkın doğusunda karanlık
Var gülpembe
Işıltın batıda kaybolmakta
Seni her kaybedişimde
Ve yeniden
En baştan her buluşumda
Aklıma suskunluğum geliyor
İçinde korkunç öyküler
Biriken zindanlardan
Bir feryat yükseliyor
Tutacak kadar yakın ellerin
Ama avuçlarımda hüzzamın burukluğu kalıyor
Gülpembe
Gittin geride öksüz bir yankı kaldı
Konuşmadım kimseyle
Bir daha ağlamadım
Sensiz dudaklarımda yalnız
Bir şarkı kaldı
“Elbet bir gün buluşacağız
Bu böyle yarım kalmayacak”