Fatima;
Binlerce yıllık bir yoldan gelmiş gibi adı,
Gözleri çekik,
Küçük dudakları,
Gülüyor,
Ağzından dökülüyor gül goncaları.
Fatima;
Hangi tapınak resminde gördüm bilemiyorum seni.
Kırmızıydı elbisenin rengi,
Aşkın ve Şefkatin,
Fatima, Ah o merhametin rengi.
Sana dokunan o el ki- İla cehenneme ve bi'sel masir-
Gülüşüne dokunamadı ki!
Niçin ağlamıyorsun Fatima?
Öldürmek için mi beni?
Çok ağırmış utanmak, bilgisizliğimden bu kadar,
Ezildi ruhum, iki büklümüm şimdi,
Öldürme beni Fatima duydum dilindeki Sone'yi.
Ama bilmiyorum yine de
neden etmez beş para kötülerin dokuz canı
Ve
Sen, neden
Bir yavru serçesin kırık kanatlı?
Daha onaltı mısın sahi parçalama kalbimi,
Gülüşün hala orda, ellerin avucumda,
Ah Fatima;
"Vazgeçtim bu dünyadan, dünyadan geçtim ama,
Seni yalnız komak var ya, o koyuyor adama" *
* W.Shakespeare, 66. Sone