Geldiğimde siz yoktunuz
Issız bir çölün ortasında buldum kendimi
Boğulmak üzereyken su yüzüne çıkınca
Her seraba aldandığımı anladım uyandığımda
Soluksuz koşuyorum herhangi bir yere.
Geç kalmışlığın telaşıyla sürükleniyorum;
- durun biraz, beni dinleyin! Nereye?
Ayağı kırık bir sandalyede oturmak kadar
Tedirgin edici bir şey yaşamak.
Ne fısıldıyor kulağına
İbrahim'e su taşıyan karınca, bak.
Tanıtımlar, reklamlar, hep genç kalma telaşı.
O mağarada uyandım, bilmiyorum yaşımı.
Hatırlarsın biliyorum, ölüm diyordu Yaradan.
Söylesene dünya, çıkışlar ne taraftan?