Menu
OSMANLI'NIN SARAYI CUMHURİYET'İN MÜZESİ
Deneme/İnceleme/Eleştiri • OSMANLI'NIN SARAYI CUMHURİYET'İN MÜZESİ

OSMANLI'NIN SARAYI CUMHURİYET'İN MÜZESİ

Güzel tarihimizin şanlı devletinin sarayı Topkapı Sarayı... Bir zamanlar Dünyayı yöneten Osmanlı Devletine uzun süre ev sahipliği yapmış bu saray acaba nasıldı? Şanlı bir Devletin sarayı da şanlıdır heralde . Evet şimdi sihirli tarih kitabımızın tozlu sayfalarını çevirmeye başlayalım...

Fatih Sultan Mehmet'in İstanbulun fethinde sonra inşatına başlanılan bu saray 1473'te tamamlandı.İstanbulun en uç noktasında doğayla içiçe (zaten o zaman İstanbul'un heryeri doğayla içiçeydi) yaklaşık 5 km 'yi bulan surlarla çevrili 700,000 m2 özel araziye sahip olan Topkapı Sarayı Haliçi , Boğaziçini ve Marmara Denizini üçünü birden izleyebiliyordu. Saraya çeşitli dönemlerde eklemeler yapıldı.1473 ile 1924 yılları arasında yaklaşık 500 seneye yakın Osmanlı Devletinin tabniri caizse evi olan Topkapı Sarayı 3 Nisan 1924 yılında Atatürk'ün emriyle müze haline getirildi.

Bu Saray bir zamanlar dünyayı yöneten Osmanlı Devletine göre sade bir saraydı.Zaten Osmanlı Devleti sadeliğe hayran bir millete sahipti...İsteseydi Kanuni Sultan Süleyman, Mimar Sinan'a 'bana öyle bir sary yap ki dillere desten,harika bir saray olsun 'diyemezmiydi?Elbette derdi ve ALLAH(C.C) izniyle olurdu...Ama Osmanlı mütevaziydi...

Topkapı Sarayının 3 ana kapısı vardı.Bunların herbiri birer avluya açılırdı.Sarayın giriş kapısı Bab-u Hümayun adı verilen ve Alay Meydenına açılan bir kapıydı.Alay Meydanında:Alay Köşkü ,saray fırınları , odun depoları ve sebze bahçeleri bulunurdu.

Sarayın ikinci kapısı ise Bab-üs Selam adı verilen Divan Meydanına açılan kapıydı.Divan avlusunda Divan-ı Hümayun olduğu için bu avlu bir nevi Osmanlı Devletinin yönetim merkeziydi.Divan-ı Hümayun'a Padişahlar katılmazdı. Padişahlar bir perde arkasından Divan'ı dinlerlerdi.Divan'a Sadrazam başkanlık ederdi.Divan üyeleri:Sadrazam, Şeyhülislam,Kadı,Kazasker,Kaptan-ı Derya ve defterdarlardan oluşurdu.Divan-ı Hümayun aynı zamanda bir mahkemeydi.Bir toplantıda ilk önca Kadı tarafından davalara bakılır ardından gündemkonuları tartışılıp karara bağlanırdı...Divan Avlusunda:Divan-ı Hümayun , Silah Koleksiyonları , Adalet Kulesi , Mutfaklar , Zülfü Baltacılar Koğuşu , Saray Arşivi ve Has Ahırlar bulunurdu.Divan Meydanında bulunan bulunan Adalet Kulesi, İstanbulun en yüksek kulesi olup İstanbul'un heryerini görebilen bir kuleydi.Bu kulenin anlamı da Osmanlı Devletinde adaletin herşeyden üstün olduğunu anlatmaktı.Divan Meydanındaki Mutfaklar Osmanlı Sarayını doyurmak ve dünyaca ünlü Osmanlı Mutfağının yemekleriniyapmak için tahsis edilmişti.

Topkapı Saryının üçüncü kapısı olan Bab-üs Saade , Enderun Avlusuna açılırdı.Bu kapının önemi de destursuz girilmemesiydi...Ama girenlerde olmuştu...Genç Osmanı Yeniçeri ocağını kaldıracağını öğrenen Yeniçeriler hunharca Saraya dalmıştılar.İçeri girerek Genç Osmanı idama götürmüşlerdi.İkinci vakaada Üçüncü Selim'in öldürülmesi zamanında oldu.Onu kurtarmak isteyen Alemdar Mustafa Paşa kuvvetleri de yine bu kapıyı kırarak içeri girmişlerdi...Enderun Avlusunda:Avluya adını veren Enderun Mektebi , Arz Odası , Harem , Silahtar Hazinesi , Seferli Koğuşu , Ağalar Camii , Fatih Köşkü , Hazine Koğuşu , Saray Kütüphanesi , Has Oda ve Kutsal Emanetler Dairesi bulunurdu. Enderun Mektebi şimdiki Üniversteler konumundaydı.Enderun'a öğrenciler özel seçilirdi.Çok güzel eğitim veren bu mektepten mezun olanlar devlet kadrolarına alınırdı.

Divan toplantısı bittikten sonra Sadrazam başta olmak üzere Divan üyeleri Enderun Avlusundaki Arz Odasına gelir ve vardıkları sonuçları sultana arz ederlerdi.Burada konular tekrar gözden geçirilirdi. Yabancı ülkelerden gelen elçilerde törenle burada kabul edilirlerdi.

Enderun Avlusundaki Saray Haremi dar ve uzun koridorlar ve Avlular etrafına serpiştirilmiş 400 kadar odadan oluşurdu.Haremde Sultanın annesi,kız ve erkek kardeşleri,ailenin diğer fertleri , geniş aileye hizmet eden cariyeler ve Harem Ağaları bulunurdu.Harem'in bütün idaresi sultanın annesindeydi.Haremde: Hastana , Hamam , Valide dairesi , Cariye daireleri ve Valide Sofası bululunurdu.

Sarayın üçüncü avlusu yani Enderun Avlusunda bulunan Kutsal Emanetler Dairesi 16.yy 'da Mısır'ın fethi ile getirilen Peygamber Efendimiz(s.a.v)'in kılıç kabzaları, Mührü , Sakal-ı Şerifi , Ayak izi , deri üzerine yazılmış İslamiyete davet mektupları , Kabe Anahtarları ve Sahabe efendilerimize ait kılıçları bulunmaktadır.Bu daire adeta Hz. Muhammed(s.a.v) adına yapılmış çok özel bir daireydi.Bir düşünün sizin evinizde mübarek Sakal-ı şerif ve mübarek ayak izinin olduğunu. Hayali bile çok güzel değil mi?

Dördüncü Avlu Sofa-i Hümayun...Burası tabiri caizse bir evin terası gibiydi...Sofa-i Hümayun:Sünnet Odası, Hekimbaşı Kulesi , Sofa Camii , Esvap Odası ve terasın içine serpiştirilmiş küçük küçük Revan , Bağdat , İftariye , Sofa , Merdiven Köşklerinden oluşurdu.Bu Köşkler genelde yazın kullanılırdı.

İşte Devlet-i Aliyyey-i Osman-iye'ye 500 seneye yakın ev sahipliği yapmış Topkapı Sarayı...Umarım bu güzel ve eski Saray resterasyonlarıyla tekrar eski güzelliğine ve canlılığına kavuşur...Aklımızın yettiğine , dilimizin döndüğünce birşeyler anlatmaya çalıştık...Bir kusurumuz olursa affola...