Menu
KADINLAR HEP AĞLAR
Deneme/İnceleme/Eleştiri • KADINLAR HEP AĞLAR

KADINLAR HEP AĞLAR

çünkü kadınlar hep bi parça yalnızdır.. kadınlar sevmekten değil, sevilmekten usanmaz.. Sevilmek demişken kadınlar sevilmeye doymazlar aslında..

Sevilmek mi dedim? Hayır asla yetinmezler daha fazlasını isterler daha fazlasını da alırlar … tutku mu? Tutku. Aşk mı? Aşk… “sonra da derler kadınların çektiklerini kimse çekmemiştir” diye… Evet, doğru ama bi o kadar da yanlış… Bu devirde bunca rahatlığın içinde hiçbir şeyin el kıymeti kalmadığı bi zamanda var mıdır çile çeken kadın?

Kadın çiçektir kadın narin.. Kadın su’dur kadın güzel..Kadın çekicidir kadın hoş… Belki de boştur boş!.

kadın yer’dir kadın yerli, kadın “soy’dur “ kadın soylu, kadın aç’tır kadın aşk, kadın var’dır kadın var!

Kadınlar hep ağlar dedim, kadınlar ağlar da ağlar... bir tatlı söze bir gülüşe bir bakışa kanar da kanar... kadındır aciz, kadındır çelimsiz, kadındır güçsüz…

“Kadın vardır, çerden çöpten aş eder; kadın vardır, pişmiş aşı taş eder!”…



Dedemin hiçbir zaman unutmayacağım repliği vardı: “hükümet gibi kadındı” evinin işini eksiksiz yapan, güçlü kuvvetli, oturduğu yerden ağırlığını hissettiren kadın tipi. Her işe yetişir lafını gediğine oturtur. Tabi benzetmeyi yapan dedeme hükümet bunları yapıyor mu diye sormak lazımdı ya neyse.

Kadın; Rus olanının makbul olduğu cinsiyet türü. Kapris ve vıdı vıdı küpü. Nadir olarak yaşam ve mutluluk kaynağı. Belki de Yılmaz Erdoğan’ın dediği gibi: dünya üzerinde iki cinsiyet vardır; erkeklik ve eşcinsellik. Kadınlık bir hastalıktır...

Kadın; karşı cinsin teki, en renkli, en duygusal, en güzel…en... en... en... enlerin sahibidir kadın.

Havva gibi (ilk) olamadıktan sonra değildir “kadın” olmak ayrıcalık, farklılık ve değildir kutsallık … Herkes kadın olabilir ama herkes “anne” olamaz!